Şimdi bizim binada bi çocuk var.Bu zavallıma herkes götepört diyor yalnız aynen yazıldığı gibi...Koskoca Bağcılar'ın en ucra köşesine dikilmiş ve içine bir sürü boş insan doluşmuş bu binada,başkaları dururken ne diye bu çocuğa götepört dediklerini anlamadım... Canıma tak dedi gittik sordum eskilerden kalma birine bu çocuğa neden götepört diyolar diye...Bu zavallı dediğim çocuk - meğerse götepört 'ün önde gideniymiş :p- taşradan gelmiş şehre ve çok ağır sapıkmış...Binada ellenmedik,becerilmedik karı bırakmamış zamanında.Çokta pis gözleri olan bu arkadaşın gözbebekleride ne zaman karı kız görse paraşüt gibi açıldığı için buna pörtlek sapık demişler sonracığıma gün geçmiş bu isim götepört olmuş... Üst kattan bir arkadaşla bugün bahçede kahve içiyoduk... Iyyy ya kızım götepört gelio yaşıomu bu hala burda ya dedi...Dedim ki neden öle diosun o çocuğa...Demez olaydım aynı hikayeyi anlattı bana...Hani filmlerde kötü yaratığa yada psikopat katile iyi davranan ama filmin en sonunda katilin meğerse bir numaralı hedefi hali gelen temiz kalpli aptal karılar varya kendimi öle hissetim ya katili öldürcen yada götepört olcan durum basit...İşte öyle bir düşünce kümeciği kafamın üzerindeyken arkadaşım beni dürttü yok kızım bırakmış işleri dedi sen yanındamıydın bırakırken nerden bilionn dedim.Eh yani dedikodu işte dedi .Ulan ilk anlattında dedikodu o zaman diye azarladım...Tırstı...
Neyse ben kafaya koydum bundan sonra götepört'ü daha yakından izliycem meraktan bok yoluna gitsemde bunu kafaya koydum...Belkide gene filmlerdeki gibi pis bir katil,sapık,psikopat değilde üzerine çamur atılmış masum bir gençtir...Belkide onun üzerindeki laneti kaldırıp kahraman olurum..Yatttaaaa!...
Belkide götepört olan ben olurum o ayrı...

Çekirdek ailemiz var ve kızları uyurgezer sürekli Silent Hill evim diye sayıklıyor...Babası hastaneye yatıralım.Anası Silent Hill'e götürelim derken alıoo kızı yanına ana kız Silent Hill'e gidiyolar.Ama orası normal biryer değil tabii...Maden yatakları var ve 30 yıl önce ciddi yangın çıkmış.Herkes mahvolmuş...Neysime bunların peşine bir polis hatun takılıyor...Anamız Rose giderken aniden yolda küçük bir çıkıo ve kaza yapıooo...
Uyandığında ise kendi kızı yok.Şehre kızını aramaya girio ve ondan sonra ebesininkini görüo...Çok çok abartıldığı kadar iyi değil ama keşke sinemada izleseydin diye pişman oldum,çünkü ses ve efektler muhteşem.Ayrıca çokta zeki bir film...Sonradan oturup düşündürücü...Saçma falan değil...Mutlaka izleyin...
Mucuk kuçumun söylediği sonuda destekliyorum...
Bunuda Silent Hill gibi zamanında izlememkle hata yapmışım...Brad Pitt'i fazla sevemem ben...En son Benjamin'de izlemiştim orda çok beğenmiştim o ayrı...Burdada güzeldi adamın oyunculuğu süper ama ben ayyyyy Brad diye bayılan kızlardan olamadım nedense hiçbirzaman....Troy güzeldi,Orlando Bloom'u ilk defa bu kadar cılız ve gerzek gördüm...
Nedense hiç beğenmedim onu ama oyuculukta süperdi...Onun dışında Eric Bana'dan bana baygınlık geldi.Ben bu adama vermem hayatta karılar nesine bayılıyolar anlamıyorum...Boleyn Kızları'ndada sinirdi.Natalie Portman'la yatan adamdan ne bekliyosunki...Troy'u eminim ki çoğu insan seyretmiştir,çünkü bugün herkes bana aaa yenimi seyrettin dedi...Bi eziklik hissettim...
Arkadaşım bana doğum günüm diye stradavius'tan mavi babet almış.Bayılmıştım o babetede...Şimdi sırada Mangodaki mavi sandalet ve stradavius'taki mavi topuklu ayakkabı var :p

Ben bu kadar salak bir gençlik bir filmi izlediğimi hatırlamıyorum yani.Bizde Vahşet Gecesi diye vizyona girecek filme,ne kadar boş vaktinizde olsa,para bok her filmi giderim desenizde gitmeyin göz zevkinize yazık.He karı güzel, zaten bu Mandy Lane denen hatun ya yönetmenin bacısı,ya sevgilisi yada sen bana ver ben sana film yapcam bahanesiyle kandırdığı bir kadın...
Filmde okuldaki bütün erkekler bu kıza hasta hangimiz bozsak acaba diye sidik yarışı yapıyolar ama ablamız bulunmaz hint kumaşı,gösteripte vermeyen cinsten psikopatın en salağı çıkıo filmde ne başını ne sonunu anladım sadece kız güzel onu anladım yani daha doğrusu kazıdılar beynime...
Bu film 2009 filmi ve Trip dilimizdeki adı...Mandy Lane salağından sonra bir umut izlemeye başladık...Şimdi okuyucu ne kadar Lost izlersin bilemem ama bu Lost çıktığından beri nerde bir ıssız ada bulsalar ellerindeki malzeme meme olsa film,dizi hemen orda çekiveriyolar...Buda böyle işte bi ıssız ada,canavar,arkada korku fonu bla bla bla yani...Grupçana adaya düşüyorlar arkadaşlar tekneleri batınca.Tabii korku filmi ya baştan otların arasından çıtır pıtır sesler gelio, meraklı kızımıza ne batıosa gidio bakmaya, olaylar başlıo işte böle.Yamyamcikler var bunlarada gün doğuyo taze et diye yiyiş başlıo...
Gene filmin başında kurtulcağını tahmin ettiğimiz kızımız günün kahramanı oluo ve yamyamların başını öldürüo adadan botla atlıo gidio...Artık filmlerde mucuk kuçumla sıralama yapıyoruz bu ölcek sonra şu ölcek diye :p Herneyse bu filmdende tatmin olmayınca
Nicolas Cage oyunculuğu tartışılmaz,hakkını verio...Fim çok güzel başladı gidin seyredin derim,özellikle sinemada ses efektleri dehşet güzellikte yanıtıomuş filmi ben evde seyrettiğim için farkına varamadım...İki saçma filmden sonra ilaç gibide gelmedi değil.Güzel değişik,sadece söylemeden edemiycem sonu çok basit kaldı ben çok farklı bir son beklemiştim..Sonuçta fantastik bilim kurgu çokta mantıklı bişeyler beklememek lazım...
Hasta kızımız akıl hastanesinden iyileşmiş halde çıkar ve eve gelir...Annesini yangında kaybettikten sonra üşütmüştür çünkü...Ablasıyla birlikte herşeyden sorumlu olarak annesinin eski hemşiresi babasının yeni hatunu olan Rachael'i sorumlu tutarlar...Rachael'de öle bir karı ki biz bile inandık onun haltları yediğine ama sonu şaşırtıcı...İskelet Anahtarı seydereler bilir onun gibi işte...
Vaktiniz varsa izleyin orta şekerli...
Ve şu ana o ana kadar seyrettiklerimin en iyisi olduğuna karar vermem filmin bitmesini bile beklemedi...Natalie Portman ve Scarlett Johansson kardeş birinin gözü yükseklerde ki bu Natalie ,diğeri köy hayatı sıcacık evimde yaşiim gidim derdinde...Ama Kral VII. Henry ve kızların babası,dayısı bunları bildiğiniz oo..pu yapıo...Kral'ın erkek çocuğu bir türlü olmuo,karısı doğuramıyoo.İlk önce Natalie kakalıyolar ama karı salak olduğu için yapamıo,sonra Kral Scarlett'ı görüo ve dili düşüo...Herneyse bunlar kaynaşırken Natalie gene ortaya çıkıo ve ülke birbirine girio...Çok detay anlatmıycam bundada izleyin bu filmi zaten geçen senenin filmi her yerde bulursunuz...Benim izlememe ısrarım Natalie Portman yüzünden ben bu karıya gıcığım bu filmi izledim iyice gıcık oldum.Hasta ruhlu ya ama rolünü iyi yapıo yiğidi öldür hakkını yeme şimdi...Kızların baba ve dayıları da ne adammış be bir ara kendileri kralın koynuna giricek sandım valla....
Bu ne rezalet bu ne pislikti anlamadım filmi düşününce bile midem kalkıo ki ben Zombi filmleri manyağı bir insan olaraktan bu salak ötesi filmden nefret ettim.Aslında bence burda esas tema striptizcileri ve Jenna Jameson'ı nasıl iğrenç ve çirkin gösterebiliriz...İzlemeyin elinize geçerse çöpe atın sonunu bile izlemedim ya...Emeğe saygı ama bunda pek emek göremedim yani...